RAMAZAN’DA SAĞLIKLI BESLENMEYE DİKKAT!

11 ayın sultanı Ramazan’ı idrak ettiğimiz bu günlerde sahur ve iftar öğünü arasında geçen yaklaşık 15 saatlik açlık süresinde vücudun direncini koruması, metabolizmanın tüm fonksiyonlarını sorunsuz yerine getirebilmesi büyük önem taşıyor. Vücudun ihtiyacı olan besinlerden yeteri kadar alabilmesi ya da ihtiyaç duyulandan fazla besin tüketip kilo almayı engellemek için sahur ve iftar öğünlerine dikkat etmek gerekiyor. Aşırı yağlı, tuzlu ya da ağır yiyecekleri fazlaca tüketmek uzun süre aç kalan midenin yorulmasına sebep olabiliyor. Ramazan ayında sağlıklı beslenme ve sahur ile iftar öğünlerinde vücut için gerekli besinler hakkında Diyetisyen Burak Çetiner’den bilgi aldık. Bucak’ta Sağlıklı Beslenme alanında hizmet veren Burak Çetiner, öğünlerde hangi tür besinlere yer verilmesinin sağlık için uygun olduğu konusunda konuştu. Ramazan ayında kilo almamak için nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlatan Çetiner, uzun süren açlık öncesi ve sonrası sağlıklı beslenme önerilerini aktardı. Oruçlu iken vücudun su ihtiyacının iftar ve sahur arasında karşılanmasının önemine vurgu yapan Diyetisyen Burak Çetiner, iftardan sonra yenilen tatlılar konusunda da bazı önerilerde bulundu. Vatandaşların iftar sonrası sütlü ve hafif tatlılar tercih etmesini tavsiye etti. Çetiner, “Herkese hayırlı Ramazanlar diliyorum. Ramazan ayı bizim toplumumuz için manevi değeri çok yüksek olan bir ay. Bu sebeple sahurlar normal bir kahvaltıdan daha zengin iftarlar ise normal bir akşam yemeğinden daha zengin planlanıyor. O yüzden Ramazan ayı içerisinde kilo aldım gibi cümleleri çok fazla duyabiliyoruz. Bu noktada uygulamamız gereken bazı tüyolar var. Öncelikle benim tavsiyem sahuru kahvaltı şeklinde yapmamız. Kahvaltı düzeninde kaliteli protein kaynakları anne sütünden sonra en kaliteli protein kaynağı yumurtadır ve uzun süre tokluk sağlar, peynir de. Bunların yanında tokluk sağlayabilmemiz içinde tam tahıl grubu ekmeğimizi bulundurmamız gerekiyor. Extra olarak yağ grubundan uzun süre tokluk sağlanması için ceviz, zeytin, fındık, badem de koyabiliriz ama oradaki tavsiyem en azından gün içerisinde susuzluğun giderilmesi için tuzlu gruplardan uzak durulması. Cevizin  tok tutucu etkisi biraz daha fazla. Peynir grubu olarak tuzlu peynirlerden uzak durulması gerekiyor. Ayrıca gün içerisinde şekerimizin dengede kalması için 1 veya 2 porsiyon meyve yiyebiliriz sahurda. İftar olarak bakacak olursak öğünümüze aslında en tehlikeli öğünlerden bir tanesi de iftar. Çünkü gün içerisinde 14-15 saatlik açlığın üzerine bir akşam yemeğine geçiş yapılıyor ve burada kişi gün içerisinde özlediği besinlerin hepsini iftar yemeğinde bulundurmak istiyor. Bunda dikkat etmemiz gereken noktalardan birisi de öncelikle rehavete kapılmamamız gerekiyor iftara başlarken. Bu rehavetin önüne geçmek için öncelikle iftarımızı 1-2 bardak su 1 tane hurma 1-2 kepçe çorbayla açıp ondan sonrasında 10 dakikalık bir ara tavsiye ediyorum ben kişilere. Çünkü bu ara sürecinde en azından orada kadınlar için sofrayı hazırlama ve ibadet arasındaki sürede hem kan şekeri dengesi sağlanmış oluyor, hem de tansiyonunuz dengelenmiş oluyor. Sindirim problemlerini de ortadan kaldırmış oluyoruz. Çünkü Ramazan ayı içerisinde en fazla aldığımız sorulardan ve sorunlardan birisi de sindirim problemleri ve kabızlık gibi sorunlar olmuş oluyor. Ancak orada vermiş olduğumuz 10 dakikalık ara ile kan şekerimizin tansiyonumuzun dengesinin sağladığı gibi aynı zaman da sindirim probleminin önüne geçilmiş oluyor” dedi.