Kasım ayında aylık enflasyonun son 2,5 yılın en düşük seviyesine inmesi, yıllık enflasyonun da yüzde 31,07'ye gerileyerek son 4 yılın dip noktasını görmesinin ardından gözler asgari ücret artışına çevrildi.
Haber Giriş Tarihi: 05.12.2025 09:19
Haber Güncellenme Tarihi: 05.12.2025 09:21
Kaynak:
AA
Türkiye'de fiyat istikrarını güçlendirmeyi amaçlayan ekonomik ve mali programının etkileri kasım verileriyle birlikte daha net ortaya çıktı.
Ekim 2022'de yüzde 85,51 ile zirve yapan yıllık enflasyon, kademeli olarak gerileyerek kasımda yüzde 31,07 ile son 4 yılın en düşük seviyesine indi. Aylık enflasyon da yüzde 2,04 ile son 2,5 yılın en düşük seviyesine geriledi. Böylece, ekonomik programın 2026 yılı için öngördüğü tek haneli enflasyon hedefine yönelik ilerleme sürdü.
Enflasyon, Mayıs 2024'e kıyasla gıdada 43, temel mallarda 38, hizmette 52, kirada 62 ve eğitimde 39 puan düştü.
Kasımda kira enflasyonunun son 42 ayın en düşük düzeyine inmesi, konut arzını artıran projelerin etkisinin görülmeye başladığını gösterdi. Deprem bölgesinde devam eden konut teslimleri ve sosyal konut projelerinin, arzı daha da güçlendirerek kira enflasyonundaki düşüşü desteklemesi bekleniyor.
Enflasyondaki gerilemenin belirginleşmesiyle birlikte gözler, asgari ücrette yapılacak düzenlemeye çevrildi.
"Enflasyon üzerindeki etkisi yüksek"
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener, AA muhabirine, bütün sektörleri maliyet ve fiyat yükselişi şeklinde etkileyen ücret artışlarının enflasyon üzerindeki etkisinin yüksek olduğunu söyledi.
Ücret artışlarının doğrudan etkisi yanında dolaylı etkisinin de yüksek olduğunu belirten Şener, "Ücretlerdeki her yüzde 10'luk artış 1 ila 1,5 puan arasında enflasyona doğrudan yansımaktadır. Oysa ücret artışlarının enflasyona dolaylı etkisi çok daha yüksek düzeydedir. Enflasyonda artık bir düşüş trendine girilmiştir, bu trendin kararlılıkla sürdürülmesi gerekmektedir. Yani koşullar oluşuncaya kadar sıkı para politikasına devam edilmelidir. Bu politikalara kararlılıkla devam edildiği sürece 2026 yılında da enflasyon düşüşü devam edecektir." diye konuştu.
Şener, kamuoyunun asgari ücret artış düzeyini beklediğini ve bu ay içerisinde bu oranın belli olacağını hatırlatarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"2025 yılında asgari ücrete, yılın tamamını kapsayacak şekilde beklenen enflasyon hedefiyle uyumlu şekilde artış yapılmıştır. 2026 yılı için de muhtemelen yılın tamamını kapsayacak şekilde beklenen enflasyon düzeyi ile paralel olacak şekilde artış yapılma ihtimali yüksektir. 2026 yılı için Merkez Bankasının enflasyon beklentisinin yüzde 16 olduğu görülmektedir. Bu beklenti doğrultusunda eğer asgari ücret artışı yapılırsa yüzde 16'nın üzerinde artış olması gerekecektir. Asgari ücretin belirlenmesinin ardından ücret artışlarının dezenflasyon sürecine zarar vermemesi adına mutlak suretle fahiş fiyat artışları ile ilgili önlemler artırılmalıdır. Yapılacak bu ilave artışların piyasada yeni fiyat artışlarıyla karşılanmaması için piyasa koşulları çerçevesinde mutlaka gerekli önlemlerin alınması elzem gözükmektedir."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Enflasyonda Düşüş Belirginleşti, Gözler Asgari Ücret Artışına Çevrildi
Kasım ayında aylık enflasyonun son 2,5 yılın en düşük seviyesine inmesi, yıllık enflasyonun da yüzde 31,07'ye gerileyerek son 4 yılın dip noktasını görmesinin ardından gözler asgari ücret artışına çevrildi.
Türkiye'de fiyat istikrarını güçlendirmeyi amaçlayan ekonomik ve mali programının etkileri kasım verileriyle birlikte daha net ortaya çıktı.
Ekim 2022'de yüzde 85,51 ile zirve yapan yıllık enflasyon, kademeli olarak gerileyerek kasımda yüzde 31,07 ile son 4 yılın en düşük seviyesine indi. Aylık enflasyon da yüzde 2,04 ile son 2,5 yılın en düşük seviyesine geriledi. Böylece, ekonomik programın 2026 yılı için öngördüğü tek haneli enflasyon hedefine yönelik ilerleme sürdü.
Enflasyon, Mayıs 2024'e kıyasla gıdada 43, temel mallarda 38, hizmette 52, kirada 62 ve eğitimde 39 puan düştü.
Kasımda kira enflasyonunun son 42 ayın en düşük düzeyine inmesi, konut arzını artıran projelerin etkisinin görülmeye başladığını gösterdi. Deprem bölgesinde devam eden konut teslimleri ve sosyal konut projelerinin, arzı daha da güçlendirerek kira enflasyonundaki düşüşü desteklemesi bekleniyor.
Enflasyondaki gerilemenin belirginleşmesiyle birlikte gözler, asgari ücrette yapılacak düzenlemeye çevrildi.
"Enflasyon üzerindeki etkisi yüksek"
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener, AA muhabirine, bütün sektörleri maliyet ve fiyat yükselişi şeklinde etkileyen ücret artışlarının enflasyon üzerindeki etkisinin yüksek olduğunu söyledi.
Ücret artışlarının doğrudan etkisi yanında dolaylı etkisinin de yüksek olduğunu belirten Şener, "Ücretlerdeki her yüzde 10'luk artış 1 ila 1,5 puan arasında enflasyona doğrudan yansımaktadır. Oysa ücret artışlarının enflasyona dolaylı etkisi çok daha yüksek düzeydedir. Enflasyonda artık bir düşüş trendine girilmiştir, bu trendin kararlılıkla sürdürülmesi gerekmektedir. Yani koşullar oluşuncaya kadar sıkı para politikasına devam edilmelidir. Bu politikalara kararlılıkla devam edildiği sürece 2026 yılında da enflasyon düşüşü devam edecektir." diye konuştu.
Şener, kamuoyunun asgari ücret artış düzeyini beklediğini ve bu ay içerisinde bu oranın belli olacağını hatırlatarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"2025 yılında asgari ücrete, yılın tamamını kapsayacak şekilde beklenen enflasyon hedefiyle uyumlu şekilde artış yapılmıştır. 2026 yılı için de muhtemelen yılın tamamını kapsayacak şekilde beklenen enflasyon düzeyi ile paralel olacak şekilde artış yapılma ihtimali yüksektir. 2026 yılı için Merkez Bankasının enflasyon beklentisinin yüzde 16 olduğu görülmektedir. Bu beklenti doğrultusunda eğer asgari ücret artışı yapılırsa yüzde 16'nın üzerinde artış olması gerekecektir. Asgari ücretin belirlenmesinin ardından ücret artışlarının dezenflasyon sürecine zarar vermemesi adına mutlak suretle fahiş fiyat artışları ile ilgili önlemler artırılmalıdır. Yapılacak bu ilave artışların piyasada yeni fiyat artışlarıyla karşılanmaması için piyasa koşulları çerçevesinde mutlaka gerekli önlemlerin alınması elzem gözükmektedir."
Kaynak: AA
En Çok Okunan Haberler